Maliye bakanının yılda iki kez ödenen MTV (Motorlu taşıtlar vergisi) oranlarında 2018 yılından itibaren %40 lık artış olacağını açıklamasının ardından zamma kamu oyundan büyük tepkiler geldi.
Maliye Bakanı Ağbal MTV zammı açıklamasından sonra katıldığı bir televizyon programında MTV zamanına ilişkin kamuoyundan gelen tepkiler üzerine şu açıklamalarda bulunmuştu. “Normalde 2018 yılında zaten %15 lik bir zam yapılacaktı. Totalde baktığımızda bizim yaptığımız zam oranı %40 değil sadece %25” diyerek MTV zammını savunmuştu.
CUMHURBAŞKANI MTV ZAMMI İÇİN DEVREYE GİRECEKMİ
Gazetecilerin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a MTV zammında geri adım atılacak mı sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan “Konu bakanlar kurulunda görüşülür ve hükümetin takdiridir şeklinde” açıklamada bulundu.
BİR AÇIKLAMADA BAŞBAKAN YARDIMCISI ŞİMŞEKTEN GELDİ
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek katıldığı televizyon programında MTV zammıyla ilgili açıklamada bulundu. ''Yanlış anlaşıldı, %40 MTV zammı 2018'de yeni alınacak sıfır arabalar için geçerli" dedi. Şimşek daha sonra kanunu yanlış hatırladığını belirtip Meclis’teki kanunun bütün araçları kapsadığını ifade etti.
Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, FOX TV canlı yayınında İsmail Küçükkaya'nın konuğu oldu. Gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Bakan Şimşek, tartışmalara neden olan MTV zammına da değindi.
MTV'ye yapılan yüzde 40'lık zammın gerekçelerini açıklayan Şimşek, Türkiye'nin yakın dönemde önemli zorluklar yaşadığını ve bölgenin haritasının yeniden şekillendirildiğini söyledi.
Şimşek, Arap Baharı sonrasında bölgenin ciddi risklerle karşı karşıya kaldığına dikkati çekerek, "Savunma Sanayii Fonu'muz normalde her yıl fazla verir. Yeni silah sistemleri alımları nedeniyle ilk kez Fon gelecek sene 8-9 milyar lira açık verecek. Milli Savunma Bakanlığımızın ilave bütçe talebi söz konusu. Hiçbir hükümet durup dururken vergileri artırmak istemez. Bu harcamalar yapılacak. Bu vergi düzenlemelerinin üçte ikisi savunma sanayi odaklıdır." diye konuştu. Bu kapsamda gelecek yıl ilave olarak 17-18 milyar lira harcanacağını dile getiren Şimşek, alınacak bütün tedbirlerin tamamını yaklaşık 28 milyar lira olacağını ifade etti.
"Yeniden değerlendirme yapılacaksa bugün yapılacak"
Söz konusu tedbirlerin finanse edilmesi için ya bütçe açığı verilmesi ya da gerekli düzenlemelerini yapılması gerektiğinin altını çizdi. Şimşek, MTV artışının kapsamına ilişkin de "Artış mevcut bütün araçları kapsıyor." dedi. Şimşek, söz konusu vergi artışına ilişkin bir soru üzerine, "Bize ilk gelen bilgi, sayın Başbakanın bütün bunlarda benzer bir yaklaşım sergilediği yönünde. Bu konu konuşalacaksa bugün konuşulacak. Yeniden bir değerlendirme yapılacaksa bugün yapılacak. Bugün Bakanlar Kurulu var. Sayın Başbakanımızın takdiri." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuyla ilgili açıklamalarının hatırlatılması üzerine, "Cumhurbaşkanımızın bir değerlendirmesi söz konusu. Böyle bir talimatı söz konusu olursa oturup değerlendiririz." dedi.
Gelir vergisine de değinen Şimşek, mevcut durumda söz konusu verginin dilimlere ayrılarak uygulandığını söyledi. Şimşek, "Daha önce yüzde 27 olan bir gelir vergisi oranı vardı. Onu 3 puan artırarak yüzde 30'a çıkartmış durumdayız. Gelir düzeyi nispeten yüksek olan kesimleri etkileyecek bir düzenleme." ifadelerini kullandı.
Şimşek, mal hizmet alımı gibi konularda reel olarak yüzde 10 azalışa gidileceğini belirtti. Kamuda tasarruf seferberliğine başladıklarını belirten Şimşek, transfer harcamaları konusunda gereken bütün adımları atmaya devam edeceklerini bildirdi.
"100 milyar dolar değerinde atıl altın kaynağı..."
Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, tahminlere göre ziynet eşyaları hariç 2 bin 200 tonu bulan, yaklaşık 100 milyar dolar değerinde atıl altın kaynağı olduğunu belirterek, vatandaşlara altınlarını tahvil veya kira sertifikası olarak değerlendirmeleri çağrısında bulundu.
Türkiye'nin tasarruf açığı olduğuna ve bunun da Türkiye'yi dışa bağımlı hale getirdiğine değinen Şimşek, Başbakan Binali Yıldırım tarafından açıklanan ve bugün başlayan "altın tahvili ve altına dayalı kira sertifikası"nın önemine işaret etti.
Şimşek, kur baskısı, küresel risk iştahının azalması gibi birtakım sorunların gelişmekte olan ülkelerde yaşandığına dikkati çekerek, Türkiye gibi ülkelerde zamanında çok yüksek enflasyon oranları veya birtakım kaygılar nedeniyle vatandaşların yastık altında, kasalarda, evlerin bir köşesinde altını tasarruf aracı olarak tuttuğunu anımsattı.
Tahminlere göre ziynet eşyaları hariç 2 bin 200 tonu bulan, yaklaşık 100 milyar dolar değerinde atıl altın kaynağının olduğunu dile getiren Şimşek, "1980'li yıllardan itibaren Türkiye'nin ithal ettiği altın miktarıyla ihraç ettiği altın miktarı arasındaki farka bakıyoruz. Öncesine giderseniz ortalama rakam çok daha büyük. Bu temkinli bir tahmin." dedi.
Şimşek, Türkiye'nin bankacılık sistemine bakıldığında, kaynaklardan çok daha fazla kredi talebi bulunduğunun altını çizerek, "100 liralık mevduatın 90 lirasını kullanabiliyorsunuz, biz 125 lirasını kredi olarak vermişiz. Bu, sistemin dışa bağımlı olması demek." ifadelerini kullandı.
"Muhatabınız Hazine, Ziraat Bankası aracılık yapacak"
Türkiye'nin kaynağının olduğunu ancak bu kaynağın atıl ve verimsiz tutulduğunu vurgulayan Şimşek, altın tahvili ve altına dayalı kira sertifikasının önemine değinerek, şöyle devam etti:
"Hazine istediği zaman zaten piyasadan borçlanıyor, borçlanma problemi yok. Peki biz bunu niye yapıyoruz? Biz, Türkiye'de tasarruf havuzunu büyütmek istiyoruz yani vatandaşımız kazansın, ülkemiz kazansın, milletimiz kazansın. Kasada, orada, burada duran altınları bugünden itibaren Ziraat Bankasına götürüyorsunuz. Devletin güvencesinde Hazine bu işlemi yapıyor. Muhatabınız Hazine, Ziraat Bankası sadece aracılık yapacak. Biz, Hazine olarak altın tasarruflarını sisteme çekmek için masrafa katlanıyoruz. Ziraat Bankasına komisyon ödeyeceğiz çünkü elemanları ve şubeleri çalışacak. Bunu külçeler haline getirmek için altın rafinesine götürecek. Vatandaşımız istediği zaman tahvilini, kira sertifikasını getirip 'altınımı istiyorum' derse, onu da vereceğiz."
Şimşek, 2-6 Ekim arasında talebin toplanacağını belirterek, vatandaşların Ziraat Bankasının belirlenen şubelerine gideceğini, uygulamanın peyder pey ülkenin tamamına yayılacağını söyledi. Konuya ilişkin detayların Hazinenin web sitesinde bulunduğuna işaret eden Şimşek, herkesin duyarlılığının dikkate alındığını dile getirdi.
Ziraat Bankasının belli şubelerinden teslim alınacak altınların tahvilinin veya kira sertifikasının düzenleneceğini anlatan Şimşek, şunları kaydetti:
"Bu, iki yıllık vade olacak. Hazine her 6 ayda bir, Ziraat Bankasındaki o vatandaşların şubesine yüzde 1,2, yıllık 2,4'ün biraz üzerinde getiri sağlayacak. Vadesi bitince altınınızı geri alacaksınız. Bu getiri, sizin hesabınıza otomatik ödenecek. Evde altın durunca hiçbir getiriniz yok. Altın zaten değerlenecek, vadenin sonunda altınınızı geri alacaksınız. Bu arada paraya ihtiyacınız oldu, 2 yıl bekleyemeyeceksiniz ne olacak? Ziraat Bankasına gideceksiniz, onu satacaksınız, Ziraat Bankası onu sizden alacak. Evde, kasada, yastık altında, orada burada tutacağınıza, yarın bir gün bir hırsızlık olayında risklerle karşı karşıya kalacağınıza getirin bunu, devletin güvenecesine, Türkiye'nin en büyük bankasına verin. Muhatabınız Hazine. Size de yüzde 2,4'ün biraz üzerinde getiri sağlayacağız. Dolayısıyla hem altınınız altın olarak duracak ve vadenin sonunda külçe olarak veya çeyreklik ya da tam altın olarak iade edilecek."
"Vergiyi de sıfırladık"
Şimşek, bugün başlayan sistemde Ziraat Bankasının şubesine gidilerek, "altın karşılığında tahvil veya kira sertifikası alımı" için başvuruda bulunulacağını anlatarak, faiz hassasiyeti olan vatandaşlar için faize dayalı olmayan, altına dayalı kira sertifikası verileceğini bildirdi.
İhtiyaç olduğu zaman Ziraat Bankasına satışın yapılabileceğini vurgulayan Şimşek, "Vergiyi de sıfırladık. Bugün bankada mevduat hesabı açsanız, en az 10 ve üzeri faiz üzerinden vergi ödüyorsunuz, buna stopaj diyoruz. Biz, altına dayalı kira sertifikasında veya altın tahvillerinde, stopajı yani vergiyi sıfırladık. Altına karşılık altın ya da Türk lirası geri iade ediyorsunuz, istediğiniz zaman satabileceksiniz. Artı biz size yıllık yüzde 2,4 getiri veriyoruz. Ülkenin burada getirisi ne? Atıl duran tasarrufların ekonomiye girişini sağlayacağız. Bu sayede Türkiye'nin dışa bağımlılığı azalacak, ülkenin finans sistemi, ekonomisi güçlenecek." değerlendirmesinde bulundu.