Çocuk büyütme ev işleri vb. gibi nedenlere bağlı olarak SGK kapsamında sigortalı olmayan kadınlara emeklilik yolunu açacak kanun teklifi TBMM’de komisyona verildi. CHP Antalya Milletvekili Niyazi Nefi Kara tarafından TBMM ye sunulan kanun teklifinin yasalaşması halinde evlilikte 25 yılı tamamlaması koşuluyla emeklilik yolu açılacak.
Kanun Teklifinin Detayları
Nefi Kara tarafından Meclise sunulan kanun teklifi 5510 sayılı SGK kanununda değişiklik yapılması içeriyor. Teklifin içeriğinde SGK ile herhangi bir bağı olmayan kadınların evlilik yaşamında 25 yılı tamamlamaları, hiçbir şekilde aylık gelir almamaları halinde borçlanma yoluyla emekli aylığı almaları yönünde SGK kanunda değişiklik yapılması talep ediliyor.
Kanun teklifindeki muğlak noktalar
CHP’li vekil tarafından verilen SGK kanununda ki değişikliğe dair “Teklifin Özeti” kısmında “evlilikte en az 25 yılını tamamlayan ve hiçbir biçimde aylık ve gelir almaya hak kazanmamış olanların” ibaresi bulunmakta. Buradaki ibarede adı geçen “aylık gelirden” kastın SGK kapsamında alınan aylık gelir mi yoksa bireysel emeklilik yoluyla alınan aylık gelir veya kira vb. gibi başka şekillerde sürekli ve düzenli alınan aylık gelir olup olmadığının belirtilmemesi SGK uzmanlarınca teklifin yeterince düşünülerek yazılmadığı şeklinde eleştiriler getirilmekte.
Kanun teklifi yasalaşırsa evli kadınlar nasıl emekli olacak?
CHP’li vekil tarafından TBMM’ye verilen kanun teklifinin yasalaşıp yasalaşmayacağı henüz belli olmazken teklifin yasalaşması halinde evlilikte 25 yılını tamamlamış ev hanımları koşulsuz şartsız emekli edilmeyip emekli olmak için belli bir yaş şartı ve prim gün sayısını tamamlaması / ödemesi gerekmektedir.
Buna göre teklifin yasalaşması halinde evlilikte 25 yılını tamamlamış bir ev hanımın emekli olabilmesi için SGK kapsamında “isteğe bağlı prim” diye adlandırılan ve Bağ-Kur kapsamında ödenmesi gereken 9 bin gün prim ödemek zorundalar. İsteğe bağlı prim asgari ücret baz alınarak ödenmekte ve 2017 yılı için en düşük isteğe bağlı prim 568 TL. Ancak yasa koyucu evde nakış dikiş yapan kadınlar için bu konuya ilişkin bir pozitif ayrımcılık getirerek 568 TL yerine ayda 415 TL ödemeleri imkanını getirmiştir.
Tüm bunların yanısıra bu kanun teklifi kapsamında emekli olmak için kadınların 58 yaşını tamamlaması gerekmekte.
SGK Uzmanları Ne Diyor?
SGK uzmanları verilen kanun teklifi üzerinde şu noktada birleşiyorlar. “Teklifin yasalaşması halinde ilgili teklif yaklaşık 15 milyon ev hanımını ilgilendirmektedir. Rasyonel olarak düşünüldüğünde yaşamı boyunca hiç sigorta primi ödemeyen birinin bu primleri yasada ön görülen 9 bin gün primi ödemeleri ekonomik açıdan yoksulluk, yoksunluk içinde olan ev hanımları için neredeyse imkansız. Burada söz konusu primlerin bir anda ödenmesi ortalama 150 Bin TL ye tekabül etmektedir. Buda bir ev bir daire parası eder. Bir ev hanımı bu parayı ödeyecek gücü olsa zaten gider ev alır oradan alacağı aylık kira da verilen kanun teklifinden alınacak emekli aylığı civarında olur. Ayrıca bu işin birde miras yönü var. Örneğin bir ev hanımı 150 Bin TL yi SGK ya ödeyip emekli olduğunda vefatı durumunda eşi emekliyse bekar kızı yoksa ödediği 150 Bin TL uçup gider. Ama bu parayla bir daire alırsa mirasçılar ölüm halinde daireyi satıp ödenen parayı nakte çevirebilir” şeklinde eleştirel yaklaşımda sergilenmektedir.
Tüm bunların yanı sıra bazı SGK uzmanları da bu kanun teklifinin ev hanımları için sosyal devlet olmanın bir amacı olarak çok faydalı olacağını da belirtmekteler.
Teklifin Yasalaşma İhtimali Var mı?
Geçmiş yıllarda hükümetler buna benzer kanunlar düzenleyerek insanların toplu prim ödeyerek emekli olmalarını sağlamıştı. Bunların en bilineni Turgut Özal döneminde yaşanan ve kamuoyunda “süper emeklilik” diye adlandırılan emeklilik şekliydi. Hükümet ve ekonomi bakanlığı bu kanun teklifinin yasalaşması halinde 15 milyon ev hanımından topluca alınacak milyarlarca liranın ekonomiyi canlandıracağına inanırsa teklifin yasalaşma ihtimali var. Ancak uzun yıllar yaşanan siyasi teamüller gereği hükümetler, muhalefetin verdiği kanun tekliflerini siyaseten muhalefetin hanesine yazılacağı düşüncesiyle kabul etmedikleri de bir gerçekliktir.