Hükümet tasarruf tedbirleri ve savunma sanayine kaynak aktarmak için hazırladığı torba yasadaki bazı yasal değişikliklerle engellilere sağlanan iki önemli hakta kısıtlamaya gidiyor. Bunlardan ilki engelli vatandaşlara sağlanan ÖTV indiriminde oldu. Yapılması düşünülen değişiklikle bundan böyle engelliler vergisiz fiyatı 70 bin TL yi geçen araçları ÖTV indirimli alamayacak. Gerekçe ise bu konuda yaşanan “suiistimaller.”
Sessiz sedasız yapılan bu değişikliğin tartışmaları ve yarattığı şok henüz atlatılmamışken ilgili düzenleme de birde evinde engellisine bakana ödenen “bakım maaşı” miktarlarının ne kadar olacağına dair bir düzenlemenin de torba yasaya sıkıştırıldığı öğrenildi. İlgili torba yasada bakım maaşlarıyla geçen ifadeler şu şekilde.
“Bakıma ihtiyacı olan engellilere özel bakım merkezlerinde sunulacak bakım hizmetinin karşılığı olarak belirlenecek kişi başına aylık bakım ücreti tutarı ile bakıma ihtiyacı olan engellinin evde bakımına destek için verilecek aylık sosyal yardım tutarının her yıl Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı tarafından müştereken belirlenmesi öngörülmektedir.”
Şimdiye kadar evinde engellisine bakan vatandaşlara ödenen aylıklar memur maaş katsayısına göre hesaplanırken şimdi ise ödenecek tutarın iki bakanlığın uhdesine verildiği anlaşılıyor.
Gerek evde bakım maaşı gerekse de ÖTV indirimli araç alımının engelliler ve Aileleri için ne denli önemli olduğunu ve bu iki önemli hakkın tırpanlanmasında ki gerekçelerin saçmalığına değinmek dahi istemiyorum. Zira bu konuda hangi savunmayı yapsak, öne sürülen gerekçeleri çürütmek için hangi tezleri ortaya koyarsak koyalım karar mekanizmasında olanların hiç birini tınlayacağı yok.
Bu değişikliği yapanların çok iyi bildikleri ve böylesine rahatça engelli hakları üzerinde kalem oynatmalarının tek nedeni haklarını elinden aldıkları 10 milyonluk bir grubun ses çıkarmayacağına dair olan güvenleri ve inançlarından kaynaklanıyor.
BANA DOKUNMAYAN YILAN BİN YAŞASIN
Toplum olarak engellilerden bağımsız olarak herkeste kendisine dokunulmadığı sürece yaşanan haksızlıklara karşı ölümüne bir sessizlik ve vurdumduymazlık var. Toplumun genelinde var olan bu hastalıklı düşünce biz engellilerin içinde de var. Bakım maaşından faydalanmayan bir engelli için bakım maaşının hepten kaldırılmasının bir önemi bile yok. Çünkü o bu haktan faydalanmıyor. Aynı durum ÖTV indirimi ve diğer tüm haklar içinde geçerli. İşin ucu bana dokunmuyorsa sıkıntı yok kardeşim!
Şunu kimse unutmasın ki toplum olarak hepimizi saran bu vicdan körelmesinin rüzgarı bir gün gelecek kasırgaya dönüşerek her birimizi bir tarafa savuracak.
İkinci Dünya Savaşı sırasında bir kilisede rahip olarak görev yapan Pastör Nie Moeller şu sözleri içinde bulunduğumuz vicdan körelmesinin ve bu körelmenin yaratacağı sonuçları şu sözlerle nede güzel açıklamış.
Önce Yahudiler için geldiler
Sesimi çıkarmadım
Çünkü ben Yahudi değildim
Sonra komünistler için geldiler
Sesimi çıkarmadım
Çünkü ben komünist değildim
Sonra sendikacılar için geldiler
Sesimi çıkarmadım
Çünkü ben sendikacı değildim
Sonra benim için geldiler
Ve artık ses çıkaracak kimse kalmamıştı...
bu konu hakkinda imza baslatalim yada mahkeme yada haberlere basvuralim hakkimizi yedirmeyelim biz engelliler olarak