Sinema artık iyiden iyiye seyircisiyle kopmaya başladı. Bunun nedenine gelinde artık sinemayı kişiselleştirmiş olduğumuzu görüyoruz. Yani sinema yaparken bir çok yönetmen filmleri kendinden başlasının da anlamaması için elinden geleni yapıyor. Nazif Tünç şöyle gerilere gittiğimiz de bu eski dönem filmlerinin daha fazla ilgi topladığını çünkü toplumla da iç içe konulardan meydana geldiğini söylüyor. Bunun için bizim yapmamız gereken şey şöyle 1960’lı yıllarla 1970’li yıllar arasına tekrar dönerek sinemanın gerçek anlamdaki tarihini incelememiz gerekiyor.
Günümüzde artık öyle bir dil kurulmuş ki artık insanlar filmlerdeki temaları da anlayamayabiliyor. Örneğin bir Al yazmalım Selvi Boylu filmine ya da Vesikalı Yarim filmine baktığınız da bu filmlerin herkese ulaştığını rahatlıkla görebiliyorsunuz. Çünkü burada bir dram var ve Türk aile yapısı bu dramları çok seviyor. Çünkü bu anı izlerken kendisini de o anın içerisine hapsediyor.
Genç nesillerinde bu ülke için verilen mücadeleleri çok iyi anlaması gerekiyor. Çünkü ancak bu sayede 15 Temmuz’lar 12 Eylül’ler yaşanmayacaktır. Bizim günümüzde ciddi anlamda bir romana ihtiyacımız var ve gaflete de düşmeden uyutulmadan bu işlerin mutlaka yapılması gerekiyor.
Sinemanın seyirciyle bağı koptu
Zeytinburnu Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren Gösteri Sanatları Akademisi’nde bir söyleşide konuşan yönetmen Nazif Tunç, Kuran’ ı Kerim’den yola çıkarak 6 tane film yapacağını söyledi ve bu filmlerden de ilkinin “Karınca” filmi olacağını açıkladı.
Karınca filminin çıkış noktası neml suresi kısaca burada Kuran’dan Neml Suresinin 17 ve 18. Ayetinde Allah bize karıncayı farklı bir örnek olarak sunmuş. Biz de bundan etkilenerek filmlerimize yön veriyoruz dedi.
