BİBER DOLMASI

Başlığa bakıp Ramazan Ramazan bu da yapılır mı demeyin . Çarsı pazara gidenlerin görünce çarpıldığı sebzelerin başını dolmalık biber çekiyor. Patlıcan ile domates de ipi göğüslemek üzere. Taze fasulyeyi hiç sormayın, o çoktan alıp başını gitmiş. Şimdi diyeceksiniz ki sen de biber dolması yeme o fiyata. Karnabaharın çay tabağı kadar olanının fiyatı da yirmi lira. Ona ne diyeceksiniz?

Nefis bu, bazen tutturuyor işte biber dolması diye. Bir de haftada bir yazı buluşması yaptığımız arkadaşlarla seçtiğimiz sözcük “biber dolması” olunca iş çığırından çıktı. Ama asıl sorumlu Işın Güner Tuzcular arkadaşım. Sen tut pazara git ve biber alıp dolma yap. Ondan sonra tüm grup coştuk. Yaz yaz bitmedi. E, tabii yazdıkça insanın ağzı sulanıyor. Canı çekiyor. Ne öyküler çıktı bilseniz.

Dolma bibere geri dönecek olursa öbür sebzelere pek benzemez. Tek başına kızartmasını yapsanız diğer biberler kadar tat vermez, ille de dolmamı yapın der. Tabii etten haberi yok. Kendisi 50 liraya çıkmış, kıyması 120 liradan ileriye göz kırpıyor. Bazı marketteki kıymalar bile kaç para. Bir arkadaşımın eşi o kıymalardan almış getirmiş, arkadaşım şüphelenmiş kıymayı suya tutmuş, kırmızı bir su akmış, geriye bembeyaz bir şey kalmış.  Öylesini almaya mecbur kalanlar zaten dolma biberi de rüyalarında görüyorlar ancak.

Rahmetli babam bugünleri görse mideme dokunuyor diye sadece içini yediği biber dolmasının kabuk dediği kısmını bile yerdi sanırım. Yaz gelince fiyatlar düşse de yine bir çaresizlik içinde kıvranacağız bu gidişle anlaşılan.  Barış Manço’nun şarkısında olduğu gibi domates, biber, patlıcan sesini duyduğunda dünyasının kararması gibi durumlar yaşamayız umarım.

Şimdi Gezgin Ruhlu Kadınlar bloğumuzdaki Biber Dolması Ateş Pahası başlığı altındaki öykümle sizi baş başa bırakayım.

“Sıfır yağlı olsun kıymam,” dedim. “Ne pişireceksiniz?” dedi kaşlarını çatıp kasap. Anladım tabii makinenin içindeki yağlı kıymayı kakalayamayacağı müşteriyi görünce sinirlendiğini. “Dolma yapacağım,” dedim. “Şundan vereyim, tatsız olur, yavan olur” diye sanki familyası yağ deposu olan hayvanın parça etini gösterdi. Sinirim zıpladı “Ya kardeşim vermeyeceksen çıkayım,” deyince söylene söylene makineye yöneldi. Ardından makineyi temizleme istediğimi yerine getirdikten sonra “Bari bir kilo alsaydınız,” diyerek dört yüz gram kıymayı elime verdi. Ben de ağırlığınca kâğıt para vererek çıktım. Geriye en zoru kalmıştı. Dolma biber almak. Dolma biber deyince aklıma birkaç şey gelir. Birincisi, akrabamız bir kaynananın gelininin yaptığı biber dolmalarının altındaki incecik siyah iplikçik için olay çıkarması, ikincisi oğlumun bir zamanlar biber dolması sık yapıyorum diye isyan çıkarması, üçüncüsü bir arkadaşımın düdüklüde pişirdiğini öğrendikten sonra benim de düdüklüde pişirmeye başlamam.

Pazara girdim. Fiyat söylemiyorum çünkü benim gördüğümde dudağımda çıkan uçuktan sizde çıkmasını istemediğimden.  Olmaz, ben bu kıymadan köfte yaparım, dayarım ekmeği içine bir sürü çıkar diye düşündüm. Baktım kadının biri “Daire mi alıyoruz?” diye pazarcıya sataşıyor. Hemen birlik oldum kadınla. Pazarcı fesuphanallah demeye başlayınca uzaklaşıp başka tezgâhlardaki biberleri seyre daldım. Daldım ama karaları da bağladım. Köfte iyi fikirdi ama bir zamanlar dolmaya isyan eden oğlumun biber dolması yapmıyorsun hiç isteğini nasıl karşılamam gerekiyordu.  Aklıma en GDO’lu sebzenin dolma biber olduğunu okuduğum gelince ondan destek aldım. Bir de derin dondurucudaki çarliston biberlerimden. Eve dönüp bol pirinçli, naneli kocaman yuvarlak köfteler yaptım. Çarlistonları da kızartıp yoğurtladım. Mutfaktan eve yayılan koku aynı biber dolması kokusuydu. Başardım işte deyip önlüğümü çıkardım. Akşam kapıdan “Dolmaaa!” diyen giren oğlum neredeyse halay çekerek mutfağa yöneldi. Yöneldi yönelmesine de önüne konulan tabağa şaşkın şaşkın bakakaldı. Sonrası mı? Ertesi gün tekrar kasap, tekrar dolmalık biber arayışı. Olan benim çarlistonlarıma oldu.

Diğer dolma biber öykülerini merak ediyorsanız https://gzgruhlu.blogspot.com/2022/04/biber-dolmas-ates-pahas.html?m=1 bloğumuzda okuyabilirsiniz.

Ceyda Sevgi Ünal