Bakın gençler bizim ülkenin adının başka olmasına rağmen, adının tüm Dünyada ''Parmaksız Ülke'' diye anılmasının asıl öyküsünü anlatacağım size:
Aslında cin gibi insanların yetiştiği bir ülkeydik biz...Hangi parti İktidar olacak şak diye anlar, tüm ülke o partiye kayıt olur, seçimlerde hepimiz o partiye oy verirdik..
Ama Cahili oynardık hep... Başkentimizden gelenimiz gidenimiz eksik olmazdı... Bize ''siz böyle düşünüyorsunuz değil mi?'' diye sorduklarında: ''Evet ama dediklerinizin yanında yol, köprü, aş, ekmek, gençlere iş filanda düşünüyoruz'' diyerekten diye epey şey koparırdık Başkanın adamlarından... Hatta baş parmaklarımızı peşin basardık getirdikleri kağıtlara...
Parmak demek bizim kitabımızda söz vermek demekti... Değerini de kıymetini de bilirdik...
Fakat son keresinde Parti Başkanı '' Ülkenin sıkışık durumlarında ayağınıza gidip gelmemiz zor oluyor, bana güvenin'' filan diyerek ''parmaklarınizı kesip verin'' demişti de, bizim cin halkımızda parmaklarınıın hakkını devretmiş Başkana...
İşte o gündür bu gündür ne gelen olur bizim ülkeye, ne de selam veren.. Bizim ülkeden de itiraz edecek ses bile çıkmaz... Arşı aleme rezil oluşumuzun gerçek hikayesi budur işte gençler...
