Spina bifida bir omurga açıklığı hastalığıdır. Doğuştan meydana gelen ve de ülkemizde son dönemlerde çok fazla sayıda görülebilen kronik bir rahatsızlıktır. Doğrudan omurgayı etkileyen bir hastalık olduğu içinde ciddi anlamda sonuçlar meydana getirmesi kaçınılmaz bir durumdur. Spina bifida teşhisi konulmuşsa ki bu anne karnında tespit edilebilen bir durumdur bebeğin anne karnında omirilik gelişimi esnasında bir şeylerin yolunda gitmediği anlamını taşıyacaktır. Genel anlamda bahsedecek olursak omurilik, içerisinden sinirlerin geçtiği kapalı bir tüp şeklidir. Buradan geçen sinirlerin görevi ise kaslarınızdan gelen elektriğin beyne iletilmesi beynin de bu emirleri alarak kasların hareketini gerçekleştirmesidir. Bu sinirlerin görevleri arasında hissetmenizi de sağlaması vardır. Spina bifidalı bir şekilde doğan bebek sırtında bir kese ile dünyaya gelecektir. Çünkü omurilik kapanmamış ve sinirler bu açıklıktan dışarı çıkmış demektir. BU durumda kaslarla beyin arasındaki işaretleşmelerde bir aksamalar yaşanacağı için iletişim ciddi anlamda bozulacaktır. Buna bağlı olarak zedelenen sinirler hareket kaybına ya da his kaybına neden olabilir.
Burada önemli olan hangi sinirlerin etkilendiğidir. Yani sırttaki açıklığın bulunduğu bölge büyük önem kazanır. Açıklık ne kadar yukarıdaysa etkilenen sinir sayısı o kadar fazla olacak ve bu durumda da felç hali kaçınılmaz olacaktır. Spina bifidalı kişiler ya hiç yürüyemez ya da hareket edemez ya da pek azı cihaz kullanarak ya da tekerlekli sandalye kullanmak durumunda kalırlar. Bu durumdan etkilenen yalnızca kaslar değildir bununla birlikte idrar ve de dışkı kontrolü de tam anlamıyla sağlanamaz. Bu durum pek çok hastada aynı şekilde seyreder.
İşin bir önemli yanı da spina bifida oluşmuşsa bu beraberinde hidrosefali gelişmesine de neden olacaktır. Hidrosefali anne karnında gelişmeye bilir ancak bebek doğduktan sonra ameliyat sürecine geçildiğinde ebu keseye yapılabilecek bir şey yoktur dolayısıyla vücutta bulunan su bu açıklıktan beyne gidecek ve beyinde toplanmaya başlayacaktır. Beyinde toplanan suyun anlamı ise kafanın olması gerektiğinden daha hızlı bir şekilde büyümeye geçmesidir. Bu doğal bir süreçtir çünkü beyinde kendisini bu durumda korumaya alacaktır. Koruma başın su miktarının artmasıyla birlikte büyümesi demektir. Eğer ki bebeğin başı büyümezse bu kez burada biriken su beynin sıkışmasına ve bebeğin hayatını kaybetmesine neden olacaktır. Spina bifida ameliyatının bebek doğduktan sonra hızlı bir şekilde gerçekleşmesi gerekir aksi takdir de sırttaki açıklık enfeksiyon nedenidir. Ve bu cerrahi bir operasyonla içeri alınmak zorundadır. Bu durum sonrasında gelişen hidrosefali için bebeğin katası içerisine şant denilen bir cihaz yerleştirilmesini gerektirir. Şantın görevi ise beyinde biriken BOS (beyin omurilik sıvısı) ‘un bir deri altından geçen bir hortum vasıtasıyla batın yani karın bölgesine aktarılması işlemidir. Sağlıklı bir insanda bu görev omuriliğindir ve beyin içerisindeki sıvı omurilik vasıtasıyla dışarıya atılır.
SPİNA BİFİDA BELİRTİLERİ
Spina Bifida da belirtiler hastalığın şiddetine göre ortaya çıkar bunu da 3 şekilde ele almak mümkündür.
Spina bifida occulta
Buradaki en önemli özellik omurga kemikleri üstünde çok sayıda ayrıkların olmasıdır. Sinirler çok fazla zarar görmemiştir bu nedenle de doğumdan sonra dışarıdan anlaşılacak olan çok fazla bir sinirsel rahatsızlık gözlemlenmez. Occulta teşhisinde aşağıdaki belirtiler ön plana çıkmaktadır.
- Normalin dışında bir kıl tutamının bulunması.
- Yağ birikintisinin olması
- Küçük bir çukurluk ya da buna benzer bir doğum lekesi
- Derinin bir bölümünde renk farkı
Böyle durumda doğan pek çok kişi aslında bu rahatsızlıklarının olduğunun farkında değildir ancak doktor muayenesi esnasında çekilmiş olan bir röntgen neticesinde fark edilebilir.
Meningosel
Meningosel ender olarak görülür ve burada bu rahatsızlıkta omurilik çok fazla etkilenmediği için sinirler zarar görmez ve hasta yapılabilecek en uygun operasyonla ameliyat edilir.
Myelomeningosel
Bu en ciddi olan türdür ve bebekler bu durumda omurgası açık olarak dünyaya gelir. Genelde spina bifida denildiğinde akla gelen ilk hastalık budur.
Bu yukarıda bahsetmiş olduğumuz durumlarda aşağıdaki komplikasyonların gelişmesi sıkça yaşanır.
- Felç olma hali
- Kaslarda zayıflık
- Mesane ve bağırsaklarda problemler
- Nöbet durumu
- Ayaklarda deformite
- Skolyoz
SPİNA BİFİDA HASTALARI NE KADAR YAŞAR?
Spina bifida hastalığı bir ölüm nedeni değildir bu nedenle de ne kadar yaşar sorusunun yanıtı net bir şekilde verilemez. Ancak spina bifida’nın beraberinde getirmiş olduğu farklı rahatsızlıkla bu konuda belirleyici olabilir. Örneğin spina bifidalı bir bebeğin kalp sorunuyla ya da şeker hastalığı ile doğmuş olma ihtimali yüksektir. Ya da ciğerlerinde meydana gelebilecek problemler. En sık görülen ise böbreklerde oluşan sorunlar. İşte tüm bu hastalıkların hepsinin bir araya gelmesi ya da bir tanesinin görülmesi bebeğin sağlığını da doğrudan etkileyecek bir durumdur.
SPİNA BİFİDA TEDAVİSİ
Spina bifida gelişmiş ise bunun bir tedavisi yoktur. Ancak bebeğin bundan sonraki hayatının iyileştirilmesi adına sürekli olarak doktor takibinde olması gerekir. Tedavisinden önce yapılması gereken şey henüz gebe kalınmadan önce mutlak suretle folik asit değerinin ölçülmesidir. Anne adayı gebe kalmaya karar verdiğinde doğrudan doktora giderek takviye folik asit alımına başlamalı. Bu çok ucuza satılan bir ilaçtır ve maddi anlamda hiçbir değeri yoktur. Ancak eksikliğinde ise yukarıda belirtmiş olduğumuz sonuçlara neden olabilirler. Bunun yanı sıra genetik nedenlerde söz konusudur. Ailede geçmiş yıllarda birinde spina bifida varsa bunun da kalıtsal etkisi olabilir. Bu durumun araştırılması için anne ve babadan da doğum sonrasında tahliller istenilebilir.
SPİNA BİFİDA AMELİYATI
Ameliyat bebek doğar doğmaz gerçekleştirilmek durumundadır. Aksi takdir de sinirler dışarıda olduğu için burası açık bir yara ve bağışıklığı henüz olmayan bebek için bir enfeksiyon ve ölüm nedenidir. Doğum işlemi gerçekleştikten sonra eğer ki hastane şartları müsaitse bebek doğrudan ameliyata alınabilir ancak doğumun gerçekleştirildiği hastanede bu işlem yapılamayacak ise o zaman bebek doğrudan yetkin bir hastaneye ambulansla nakledilir. Nakil işlemi gerçekleştikten sonra bebeğin diğer uzuvları ve de hastalıkları için bir kontrol dönemi başlatılır. Eğer ki bebeğin ameliyat için herhangi bir sağlık problemi yok ise o zaman hemen ameliyata alınır ve ameliyat esnasında muhtemelen hidrosefali de gelişeceğinden dolayı spina bifida ve hidrosefali ameliyatı aynı anda gerçekleştirilir. Ameliyat yaklaşık olarak 5-8 saat arasında sürer ve oldukça risklidir. Bebek henüz narkoz alabilecek durumda olmadığı için hastanenin de yetkinliği önemlidir. Ameliyat esnasında sinirlere zarar vermemek adına bu bölgede çok fazla işlem yapılmaz ve sinirler içeri alınarak sırt bölgesi kapatılır sonrasında bir iyileşme sürecinin takibi başlar bu arada bebekte gelişimini sürdürdüğü için sırt bölgesindeki dikişlerin tutması da bir hayli güç olacaktır. Tüm bu işlemler başarıyla sonuçlanınca artık hidrosefali için takılan şantın tam anlamıyla görevini yerine getirmesi için takip süreci başlatılacaktır. Bebek küçük olduğu için buna uyum zor olabilir ve bu süreç yaklaşık olarak 2 yaşına kadar devam eder. Bu süreç içerisinde anne ve babayı ciddi bir mücadele bekliyordur çünkü bebek tam anlamıyla sağlığına kavuşmadan gönderilmez.