Aşk kaf dağının arkasına kaçırılmış, insanüstü bir ulaşılmazlıkta kala kalmış. Herkesin sözünü ettiği ama, hiç kimselerin bir boşluktur artık.
İnsanların kalplerine kompartımanlar kurulmuş, Kimi nasıl sevmeleri gerektiği doğmadan koşullandırılarak öğretildiği bu Dünya’da sakat biriyle evlenmek istemek tabiki sağlıklı bir karar olmaktan çıkacaktır.
Hiçbir sakatlığı bulunmamasına rağmen, sakat biriyle evlenmek istemesinin arkasında hep başka sebepler aranmaktadır. Maddiyat, bunların başında gelmektedir.
Eğer sakatsanız duygularımız, düşüncelerimiz, varlığımız tahakküm altında. Yaşam felsefelerinden uzak, çıkarcı mekanik, ruhsuz bir hayat süren herkes sen ve senin vermiş olduğun kararlar üzerinde karar verebilme, konuşabilme ve doğruyu ve yanlışı göre bilme yetisi olduğunu düşür. Arzuları boğulmuş, dünyası yağmalanmış, bendeni mekanize edilirken, ruhu çalınmış insanların.
Oysa yaşam aşktır ve aşk bugün mezara gömülmüştür. Aşktan anlaşılan yalnızca hükmetme, iktidar kurma, baskılama teknikleri olmuştur.
Evlenmeye karar verdiğimde kadın ve sakat olmamdan kaynaklı sevgisiz, aşksız, anlamsız, arzusuz bir dünyaya mahkûm etmek istediler beni. Bunu sana en yakınların yapıyor. Sosyal hayatın açtığı zorluklar yetmezmiş gibi seni akrabalık ilişkilerinden men, komşuluk ilişkilerinden men, arkadaşlık ilişkilerden men eden, halini hatırını sorma gereğinde dahi bulunmayan yakınların senin halkında karar vermeye kalkıyor. Seni ne kadar çok sevdiklerini ne kadar da çok düşündükleri göstermek için hepsi sıraya giriyor. Bunun tek bir gerekçesi var. Benim ileride üzülmemem herşey benim ve bizlerin mutluluğu için ....
-Sebep ney neden benim evlenmeme karşısınız?
*Ama sen sakatsın, Nasıl iş yapacaksın, çocuk bakacaksın, Nasıl yemek yapacaksın, İleride senin sakat olduğunu başına kalkar, ( Sen Sakatsın ) der. Yorulur, senden bıkar, seni terk eder. Hem sen salakmısın ya düşün bakalım, çevrede o kadar sağlıklı, güzel ve hamarat kız var, neden sen ?
Hayır! Sizlerin Aşk’ı, yeniden yaratması gerekiyor. Aşk bütünsel bir varoluş, bütünsel bir sevme hakkıdır oysa. Tüm Evren'i kendine evren kılmak, kişinin alemde hep yeniden doğmasına, olmasına, yaratıp yaratılmasına duyulan güvendir. Aşk bütüncülleştirirken, aşksızlık parçalar, yağmalar ruhsuzlaştırır.
Bizlerin evlenmesine karşı gelmeyin. Bizleri koruduğunuzu düşünürken, bizleri evlenmek istediğimiz kişi karşısında da , diğerlerinin gözünde de , küçük kardeş ve kuzenlerimizin , karşısında da ; işe yaramaz , başarısız , aşık olunamaz , sevilemez , birlikte yaşanamaz , sevişemez , öpüşemez olarak kılan sizlersiniz .
Sakat birine aşık olduğunu söyleyen ve evlenmek isteyen birinide fırsatçılık ve yalancılıkla suçlayıp değersizleştiriyorsunuz. Sanki Dünya' da bütün boşanma sebeplerinin nedeni sakatlar. Lütfen sizler bizleri düşünmeyiniz. Bizler adına karar vermeyin ve bizleri korumaya çalışmayın. Bizlerde evlene bilir ve bunun sonucunda herkes gibi mutlu ya da mutsuz olabiliriz. Herkes kendi ilişkileriyle ilgilensin.
7 yıllık evliyim. Eşimin sizlerin deyimi ile sapasağlam.
Sırf haklı çıkmak adına eşimin beni terk edip gitmesini bekleyen insalar var. Tabiki de onları haklı çıkarmamak adına özel bir çabada sarf etmiyorum. Anlaşamazsak bizde ayrılırız, hepsi bu.
Bu canavarların etkisi altında kalmayın arkadaşlar, bu hayat sizin ona sahip çıkın. Onlar sizi okadar düşünseydi; sizi değersizleştirip, küçümseyip, aşağılayıp; bizlerle yaşanamaz, seviş ilemez, sevilemez, aşık olunamaz düşüncesini birlik olup yaşatmaya çalışmazlardı . Uyanın lütfen.
Anlam ve arzudan kopup düşen insan, aşktan ve varoluştan kaçmaktadır. Birbirimizle sevişebilmek, sevişmenin arzusunda kaybolmak bize hayat doğuran en temel faaliyettir. Bize bu yasakları koyan insalar aşkı ve sevişmeyi yitirdiğinden, aşk ve sevişme kılığında ki hayalete kapıldığından var olmaktan kaçıyor ve senide hayat boyunca o hayaletle baş başa bırakmak istiyor.
Aşkın devrimin, sevişmenin ve koşulsuzluğun güzelliği tüm Dünya’yı sardığında, benliklerimizi aşarak, aile, devlet, toplum üçgeninin zincirlerinden kurtulduğumuzda, işte ozaman hayat hayat olacak.
Öncelikle biz sakatların Bunu topyekûn bir değişim olduğunu, dönüşüm olduğunu unutmaksızın dünyanın değişip dönüşmesini beklemeden, kendi dünyamız da ateşleye bilirsek , bizde dayatılan sevme ve aşk biçimlerini ret etmekle başlarsak , sonsuz sayıda sevmenin , sonsuz bir aşka açılışını fark edebilirsek , tabulaşan seksüelliğin de ötesine taşarsak, herkesin herkesle sevişme hakkını sex hakkını bir yaşam tarzı haline getirirsek , aşkı varoluşun temeli : varoluşu adalet , hürriyet hakikatin temeli olarak kavrarsak işte O zaman gezegenin herşeyi değişir. Psikiyatrılar, din adamları, devlet yöneticileri, bürokratlar, komutanlar, düşünce polisleri , aşk katilleri , tahakküm bekçileri yerle yeksan olurlar. Bizde de hayatın hayatı kalır.
Kesinlikle çok güzel bir anlatım. Lakin Ben evliliğe karşıyım. Asıl sakatlık evlilikler ile başlar. Çünkü bir birinizi tutsak edersiniz...